Ana içeriğe atla

Çeşme

"Pırlanta tanecikleri gibi ışıldayan denizi, altın sarısı kumsalları, lüks plaj kulüpleri ve çılgın su sporlarıyla Ege’nin yükselen yıldızı Çeşme, bu yaz her zamankinden daha havalı olmaya kararlı görünüyor."

Türk Havayolları'nın aylık dergisi SKYLife Temmuz 2010 sayısında Çeşme'ye geniş yer ayırdı. Yazının devamı...

Çeşme’ye gitmek, şehrin stresinden ve iyice bastıran sıcaklardan uzaklaşmanın en pratik yollarından biri geçekten de. Limandaki dev palmiyenin koyu gölgesinde bunu çok iyi anladım. Uzun yıllar boyunca İzmir’in sayfiyesi olmaktan ileri gidemeyen Çeşme, artık turizmde Bodrum ve Antalya’nın en ciddi rakibi. Çeşme, bunu sürekli kendini yenileyebilmesine borçlu belki de. Üç yıl kadar önce hayatımın en güzel tatillerinden birini yaşadığım Çeşme’de o günden bu güne çok şey değişmiş. İspanya ve İtalya kıyılarını aratmayacak otel ve restoranlar açılmış. Sanatçı ruhlu şehir kaçkınlarının Çeşme tercihi ise hız kesmemiş. Florida’dan gelip Alaçatı’da turizm yatırımları yapan fotoğraf sanatçısı Charlie İbrahim Duygulu, Çeşme’nin Yunan Adaları’ndan daha güzel olduğunu söylüyor. Benzeri duygularla bölgeye yerleşen girişimcilerin sayısı hiç de az değil. Kıssadan hisse, İzmir’in başı rüzgârlı sahili Çeşme bu yaz yine kıpır kıpır olacağa benziyor.

Sakız Çeşitlemeleri

Antik adı Cyssus, bugünkü ismiyle Çeşme. Bir zamanlar bölgenin ticaretini elinde bulunduran, gelişmiş bir liman kenti burası. Osmanlı döneminde de Ege Denizi’ni kontrol altında tutmak için çok önemli bir işleve sahip olmuş. Tarihteki iki ünlü Türk komutanı Çaka Bey ve Cezayirli Hasan Paşa da Çeşme denince akla gelen isimler arasında yer alıyor. Adını sokaklarını ve meydanlarını süsleyen tarihi çeşmelerden alan yörede, birbirinden güzel çeşmelere rastlayabilirsiniz. Hacı Memiş Ağa, Hafize Rabia Hatun, Kabadayı, Kaymakam Sadık Bey, Mehmet Kethüda ve Mimar Mehmet çeşmeleri bunlardan sadece bazıları. Tarihi kent merkezinden başlayarak kale ve müzeyi içine alan rota, Çeşme’nin köklü mirasını tanımak için keyifli bir yürüyüş güzergâhı. 16. yüzyıl tarihli Kervansaray ise uzak diyarlardan gelen tüccarların ihtiyaçlarının giderilmesi için inşa edilmiş. En yenisi yüz yıllık Çeşme evleri Türk ve Rum mimarisinin benzersiz bir sentezini gözler önüne seriyor. Binlerce yıldır pek çok derde şifa olan ve mucizeleriyle efsanesi büyüyen sakız ağacı ise Çeşme’deki varlığını sürdürüyor. Bugünlerde Çeşmeli doğaseverlerin öncülüğünde gerçekleştirilen yeni bir projeyle damla sakızının bölge için önemli bir ekonomik değere dönüştürülmesi hedefleniyor. Reçel, kahve, muhallebi ve sütlaç gibi pek çok yiyecek ve içeceğe tat veren sakızın özellikle Çeşme kavunu içerisinde servis edilen dondurmasına doyum olmuyor. Yörenin damla sakızı kadar değerli yiyecek ve içeceklerinden biri de Ege otları. Yerel gazetelerdeki haberlere göre yörede birbirinden lezzetli yüzden fazla ot yetişiyor. Çeşme, aynı zamanda Ege’nin enginar deposu. Aslında yörede damak tadına düşkün olanlara göre seçenek bol. Çeşme ve ona bağlı tatil beldelerinde deniz mahsullerinden dünya mutfaklarına, vejetaryen yemeklerden diyet menüsüne aradığınız her şeyi kaliteli servisle bulabilirsiniz.

Çeşme'nin Yedi Harikası

29 kilometrelik sahil şeridi boyunca birbirinden güzel plajlara ev sahipliği yapan Çeşme’nin kumsalları gerçekten çok çeşitli. Tıpkı yemek kültürü gibi farklı beğenilere göre plaj seçeneği var. Alaçatı, Ilıca, Dalyan, Çiftlik, Paşalimanı, Şifne ve Ildırı gibi turistik beldeleri yaz aylarında yoğun rağbet gören Çeşme’nin en ünlü plajlarından biri Ilıca. Uzunluğu iki kilometreye ulaşan plaj, bembeyaz kumları ve turkuaz renkli deniziyle Maldiv Adaları’nı anımsatıyor. Dahası, denize karışan bir sıcak su kaynağı Ilıca’yı büyük bir termal havuz haline getirmiş. Su kaynaklarının ısıtıcı etkisinden ötürü Ilıca’da yılın ortalama altı ayı denize girilebiliyor. Şifalı olduğu sıkça dile getirilen bu doğa harikası suya tanıklık etmek için Yıldız Burnu’na uğrayabilirsiniz. Plaj voleybolunda maharetini sergilemek isteyenler için kumsal üzerinde sahalar mevcut. Suyun derinliği de kıyıdan epeyce açılmanıza rağmen bel hizasını geçmediği için çocuklu aileler için güvenli. Ilıca ile birlikte 1960’lı yılların ortalarında turizme açılan Altınkum plajı, tamamen doğal kumla örtülü. Çeşme’nin kuzey kıyısında yer alan, denizkızı heykeli, yat limanı, balıkçı restoranları ve kumsallarıyla ünlü Dalyan ise Çeşme’nin en nezih koylarından biri. Dalyan’ın deneyimli balıkçılarından Cevat Aksu’nun yaz sezonu için önerisi, tekir, sinarit, levrek ve deniz çipurası. Dalyan ile Ilıca arasında kalan Ayayorgi, yarım ay şeklinde doğal bir koy. Ahşap iskeleler ve çimler üzerindeki güneşlenme alanlarına yiyecek ve içecek servisi yapılabiliyor. Yörede ‘uyuyan deniz’ olarak da adlandırılan koy, serin suları sevenlerin tercihi. Çeşme’de karavan ve çadır kampı denince ilk akla gelen yer olan Paşalimanı’nda ormanın denizle buluştuğu güzel bir kumsal var. Çakıl taşlı sahil şeridinin bir bölümü incecik bir kumla örtülmüş. Metrelerce yukarıdan bile dibindeki taşların sayılabildiği deniz ise Çeşme’nin diğer plajlarında olduğu gibi pırıl pırıl.

Denizden Gelen

Hayatın denizle güzelleştiği Çeşme’de su altının gizemli dünyası da önemli bir turistik cazibe alanı. Amatörden profesyonele kadar dalış tutkunları için eşsiz alanlar vaat eden Çeşme’de unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz. Fener, Yatak ve Eşek adalarının çevresi ile Ildırı Körfezi’ndeki tüplü dalış noktaları su altı mağaralarıyla da ilgi çekiyor. Bölgede her an bir Akdeniz fokuyla karşılaşmanız hiç de sürpriz değil. Bölgenin su sporları alanındaki asıl cazibesi ise Alaçatı’da rüzgâr sörfü. Dünyanın en ünlü sörf alanlarından biri olan Çark Plajı’nda koy adeta havuz gibi... Koyda neredeyse yılın 365 günü rüzgâr esiyor ve deniz çok sığ. Burada dört mevsim dünyanın her yerinden gelen sporcuya rastlamak mümkün. Esinti ne kadar şiddetli olursa olsun büyük dalga oluşmuyor. Yakın çevredeki sörf okullarında eğitim alan öğrenciler arasında her yaş ve seviyeye rastlamak mümkün. Bütün bu özellikler Alaçatı’yı çok önemli bir sörf noktası haline getiriyor. Eğer Çeşme seyahati için başka bir öneri arıyorsanız, Ege bölgesinin en ünlü kültür ve sanat organizasyonlarından biri olan Çeşme Festivali, 3 Temmuz’da sona erecek. Bu yıl 21. kez yapılacak olan festivalde, uluslararası şarkı yarışmasının finali de son gün, Çeşme Amfi Tiyatro’da yapılacak. Pek çok ünlü müzisyenin katılacağı organizasyonun konuk sanatçısı ise Bonnie Tyler. Temmuz ayı başındaki festivale yetişemeseniz bile Çeşme’de sizi mutlu edecek bir şeyler mutlaka var. Biz de bunu bilerek, ‘bu yaz Çeşme’ diyoruz.

Nasıl Gidilir?

THY, İstanbul’dan İzmir’e haftanın her günü karşılıklı sefer düzenliyor. Yeni otoyolun yapılmasından sonra İzmir - Çeşme yolu çok daha kısa ve güvenli.

Nerede Kalınır?

Çeşme’de beş yıldızlı otellerden pansiyonlara uzanan geniş konaklama seçenekleri var. Alaçatı özellikle butik otelleriyle tercih ediliyor.

Ne Alınır?

Damla sakızlı macun, muhallebi ve kahve ile fıstık reçeli, el yapımı dekoratif eşyalar, kurutulmuş çiçekler, kokulu sabunlar ve bitki çayları alınabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...