Ana içeriğe atla

Lityazol Cemil ve Şevketi Bostan


Şevketi bostan ülkemizin birçok yerinde bulunmasına rağmen, sebze olarak değerlendirilmesi Ege Bölgesi'nde, İzmir ve çevresinde yaygındır. Yararlanılan kısım genellikle kök kabuğu ve taze rozet yapraklardır. Bazı yerlerde rozet yaprakların orta damarları da yaprak ayalarından sıyrılarak tüketilmektedir...

Apelasyon Dergisi'nde yayınlanan yazıyı noktası virgülüne dokunmadan aktarıyoruz. Bakın Şevket-i Bostan hakkında neler yazılmış... 

Tüketim şekli genellikle kuzu etli terbiyeli yemek veya haşlandıktan sonra sade ya da yoğurtlu zeytinyağlı salata şeklindedir. Ülkemiz dışında Batı Avrupa’nın birçok yerinde kök kabukları ve rozet yaprakları sebze olarak tüketilmektedir. Avrupa’daki kullanımı oldukça eskiye dayanmakta olup 11. yüzyıla kadar gitmektedir. Kıbrıs ve İtalya’da da benzer şekilde geleneksel bazı çorbalarda ve özel yemeklerin yapımlarında kullanıldığı bilinmektedir.

Pazarda Satışa Hazır Şevketi Bostan


Şevketi bostan gıda olarak tüketilmesi yanında, tıbbi özellikleri de olan bir bitkidir. Kök ve toprak üstü kısımları idrar arttırıcı ve taş düşürücü amaçlarla kullanılmaktadır. Ayrıca, Türkiye’de ruhsatlı ilaç yapımında kullanılmış birkaç bitkiden birisi olduğu bilinmektedir. Köklerinden yapılan ilaç “Lityazol Cemil” ismi ile ruhsat almıştır. İlacın böbrek taşı, pelvis renalis taşı, üreter ve mesane taşı düşürmede oldukça etkili olduğu klinik denemeler sonucu ortaya konmuştur. İlacı elde eden ve ruhsatlandırıp 60 yıl boyunca insanların hizmetine sunarak şifa bulmalarını sağlayan rahmetli Dr. Cemil ŞENER’dir. Şevketi bostanın kuru kök kabuklarından elde ettiği ilacın koyu kahverengi kıvamlı akışkan bir ekstre olduğu bilinmektedir. Lityazol Cemil Manisa’da kurulan bir imalathanede uzun süre üretilmiş, daha sonra hammadde sıkıntısı nedeniyle üretimden vazgeçilmiştir.

Lityazol Cemil” İlaç ve Prospektüsü 

Bitkinin kök kabuklarının petrol eterli ekstresinden n-nonako-san, α-amirin asetat, α-amirin, α-amirenon, sterol karışımı ve α-amirin tetratriacontanat; kloroform ektresinden oleanolik asit, multiflorenol asetat, multiflorenol, sitosteril-3- α-D-glikozit; alkol ekstresinden ise fruktoz, galaktoz ve mannitol’ün izole edildiği bildirilmiştir. Böbrek taşı düşürücü etkinin taraksasteril asetat adlı triterpenik saponinden kaynaklandığı bildirilmiştir. Bu etken madde alındıktan bir süre sonra barsak ve böbrek yollarında ani kasılma ve gevşemelere neden olmaktadır. Böbrek taşlarını düşürmesinin bu etki nedeniyle olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca kök ve yapraklarında barındırdığı glikosidler, biyoaktif azot bileşikleri, kafeol, flavanoidler, rozmarinik asit ve beta karoten nedeniyle anti artik, antibakteriyel, antiherpetik, anti emflomatuar, anti spazmik özellikler taşıdığı, kolon, böbrek ve akciğer kanserlerinde anti tümöral etkilere sahip olduğu bildirilmektedir. Halk arasında da bağırsak iltihabı ve kansere karşı kullanılmaktadır.

Şevketi Bostan Hasadı

Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde Dr. Ali Osman SARI ve arkadaşları tarafından hazırlanan Tübitak projesi ile bitki kültüre alınmış ve kök yapısı göz önüne alınarak seleksiyon yolu ile çeşit adayı geliştirilmiştir. Geliştirilen tohumluk bölge çiftçisine tanıtılarak şevketi bostan tarımının başlatılması ve geliştirilmesi sağlanmıştır. Şu anda İzmir ilinde yaklaşık 400 da alanda şevketi bostan tarımı yapılmaktadır. Günümüzde yerel pazarlarda sebze olarak satılan şevketi bostanların tamamına yakını tarla üretiminden elde edilmektedir. Böylece doğadan sökülen bu bitkinin tahribatı önlenerek, bölge çiftçisine de alternatif bir ürün sunulmuştur. Diğer taraftan bitkinin yeniden ilaç sanayine kazandırılması ve farklı fitokimyasal özelliklerinin belirlenmesi için çalışmalar devam etmektedir.

Kaynak: http://apelasyon.com/Yazi/470-lityazol-cemil-ve-sevketi-bostan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...