Ana içeriğe atla

Kültürpark'ın Anımsa(ma)dıkları

İletişim Yayınları tarafından 2015 yılında ilk baskısı yapılan İzmir Fuarı'nı konu almış bu kitabın, derleyenleri Ahenk Yılmaz, Kıvanç Kılınç, Burkay Pasin.

“Fuar” deyince, Türkiye’de uzun yıllar boyunca İzmir Fuarı anlaşıldı. Kültürpark’ta her yaz düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı, 1950’lerden 1980’lere uzanan zaman kesitinde, memleketin en önemli kültür olaylarından biriydi. Hâlâ da hayatta, fakat o altın çağındaki parıltısından uzak. Fuar’ın 2015’te yeni yerine taşınmasıyla, Kültürpark mekânının ise sonu gelmiş oldu....

Elinizdeki kitap, İzmir Fuarı’nın uzun hatırasıyla çok katmanlı, çok yönlü bir yüzleşme denemesi. İzmir Fuarı, nasıl bir modernlik ve ulusal kimlik arayışına hitap ediyordu? Kültürpark, bu arayışı ve onun imgelerini mekâna ve mimarlığa nasıl yansıtmıştı? Bir kamusal alan olarak, nasıl bir işlev gördü ve nasıl dönüştü? Kültürpark’ın “bilinmeyen tasarımcısı” Mesut Özok, ne düşünmüş ve neden unutulmuştu? Ada Gazinosu ve Fuar’ın diğer gözde mekânları, bir modern eğlence ortamının oluşumunda nasıl bir iz bıraktılar?
İzmir Fuarı’nın politik işlevini unutmamalı. Bir yanda “Amerikan Sergileri”, diğer yanda Sputnik; Soğuk Savaş’ın bir teşhir sahnesidir Kültürpark. Analitik bakışın, hatıralarla, sevgiyle ve “yerel”in ayrıntısıyla zenginleştiği bir kitap.

Ahenk Yılmaz, Kıvanç Kılınç, Burkay Pasin’in derlediği kitaba T. Elvan Altan, Kalliopi Amygdalou, Işın Can, Sezgi Durgun, Bahar Durmaz, Emre Gönlügür, Emine Görgül, Deniz Güner, Meltem Gürel, Emel Kayın, Nilay Ünsal Gülmez ve Yüksel Pöğün-Zander katkıda bulundu. Gülsüm Baydar’ın sonsözüyle…


Yorumlar

  1. yazdığım kıtapları nasıl gğışlarım yardım ederrmısınız

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...