Ana içeriğe atla

Doğa tutkunlarının gözdesi Bademli





Yemyeşil dokusu, tertemiz bol oksijenli havası ve doğal kaynak suları ile şirin bir yer Bademli. Şelalesi, gürül gürül akan suların yanı sıra cenneti andıran yaylalarında ise kestane, ceviz, elma, kiraz gibi meyveler ile barbunya ve fasulye gibi sebzeler yetişiyor.

Bilinen yerlere gitmek yerine, yeni diyarlar keşfetmek isteyenler bazen burnunun dibindeki güzellikleri ne yazık ki göremiyor. Oysa yakınımızda gezilip görülecek keşfedilecek birçok yer var. Ödemiş'in Bademli beldesi de ülkemizdeki bu güzellilerden biri sadece. İzmir'e 120, Ödemiş'e 19 km uzaklıkta bulunan 'saklı cennet' Bademli. Coğrafi konumu, doğal tabiat varlıkları, yemyeşil dokusu, tertemiz bol oksijenli havası ve doğal kaynak suları ile şirin bir yer Bademli. Bu güne kadar görmediyseniz mutlaka bir uğrayın derim. Aynı zamanda, 'fidancılığın' ana yurdu olarak gösterilen Bademli'ye ayak bastığınızda sizi beldenin sıcakkanlı ve çalışkan insanları karşılayacak. Kendinizi bir anda samimi bir sohbetin içinde bulabilirsiniz.

BAŞDÖNDÜRÜCÜ GÜZELLİK

Toplam 2 bin 900 nüfuslu Bademli, her mevsim ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Tarihi dokusuyla da görenleri kendine hayran bırakan beldede, tarihi Salih Efendi, Çapanoğlu ve Apbaş Mescitleri ile Abdülbaki, Hayrettin Efendi, Kılcızade Mehmet Ağa Cami ve Derviş Ağa camileri zengin kültür varlıkları olarak hemen gözünüze çarpıyor. Akdeniz iklim özelliklerine sahip binlerce çeşit bitkinin yetiştiği Bademli, Aydın dağlarından gelen çeşitli çayların son derece zengin kaynak suları ile besleniyor. Belediyenin kurup, işlettiği 'Bademsu' tesisi ise bunun en güzel örneklerinden biri aslında. Bademlililer, 90'lı yılların başından bu yana bu enfes suyu, belediye kanalıyla iç piyasaya sunuyorlar. Şelalesi, gürül gürül akan suların yanı sıra cenneti andıran yaylalarında ise kestane, ceviz, elma gibi meyveler ile barbunya ve fasulye gibi sebzeler yetişiyor. Son dönemlerde kirazı ile ün yapan beldede her yıl bahar aylarında kiraz festivali düzenleniyor. Belde zengin bir kültürel dokuya da sahip. İğne oyası, dantel oyası, boncuk oyası ve kanaviçe tarzı el işleri özellikle bayanların ilgisini çekebilir. Bunun yanında, çaput dokuma, peştamal, pembezar dokuma ve keçecilik hala yaşatılmaya çalışılıyor. Bademli, son yıllarda dağcılık ve doğa yürüyüşü kulüplerinin de ilgisini çekiyor. Nisan ayında düzenlenen bademli şenliklerinde tüm kulüpler bir araya geliyor, kamplar atılıyor, iki gün yürüyüş ve eğlenceler yapılıyor. Bademli'de yamaç paraşütü ise adrenalin tutkunlarının vazgeçilmezi haline gelmiş durumda.

Nereleri gezelim

Tarihi yapıları ve mesire yerleri ile Bademli'nin o kadar çok gezilecek, görülecek yeri var ki, bu küçük beldenin bu kadar zenginliğe sahip olmasına eminim sizler de çok şaşıracaksınız. Fotoğraf makinenizi mutlaka yanınıza alın derim zira bol bol fotoğraf çekecek yerler keşfedeceksiniz. Bademli adının 'ırmak yurdu' anlamındaki 'Potamia'dan kaynaklandığına dair görüşler bulunuyor. Eski Türk mimarisinin güzelliklerini yansıtan Bademli evlerinin benzerlerini ise Birgi'de görebilirsiniz. Bademli'nin evleri Safranbolu evleri gibi özelliğini korumayı başarmış. İki katlı inşa edilmiş evlerin, yanyana yapılmış odalarının önünde ise iç avluya bakan çardaklar bulunur. 'Potomia' kalesini mutlaka görün. Bademli'nin parkları ve mesire yerleri sizlere doğayla baş başa kalabileceğiniz eşsiz bir ortam yaratacak.

Yöresel yemekler

Bademli'ye gelip de yemeklerini tatmamak olmaz. Keşkek, ekmek dolması, Yağlı sulu Akıtma, kestirme, ıspanak çorbası, höşmerim, heybeli çorba, yağlı ekmek, sinkonta, ısırgan avukması, pancar turşusu, ıspanak pilavı ve dibile türü yöresel yemekler oldukça farklı tatlar. Saçta pişirilen oğlak etinden yapılan kavurma ise beldenin favorisi. Kabakaşı ve Kalburabastı tatlılarından mutlaka tadın.

Kaynak: Yeni Asır Gazetesi - Sibel Andiç - 28 Ocak 2016, Perşembe - http://www.yeniasir.com.tr/sarmasik/2016/01/28/doga-tutkunlarinin-gozdesi-odemis-bademli

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...