Ana içeriğe atla

Nerede Bu Belediye?

Mart ayında seçildikleri günden beri Belediye Başkanlarını gören duyan bilen oldu mu?

O kadar yıldır acısını çektiğimiz Metro'yu hizmete açtınız. Sesi soluğu reklamı yapılmadı. 

Bugün Fuar açıldı nerede o eski günler? Nerede o protokollu açılış seramonileri. 

Konak seçimlerinde ortalık ayağa kalktı. Gedik dişli güzel bayanı henüz görebilmiş değiliz sahalarda. 

Karşıyaka'da, Konak'ı arzulayan birini seçtirdiniz adamın ilk işi KSK'yi baltalamak oldu. 

Buca'da rahmetlinin oğlunu kurtarıcı gibi seçtirdiniz, bir önceki başkan diğerlerindenmiş gibi. O da yok ortalarda. 

Narlıdere ve Balçova Türkiye'nin oy rekortmeni Başkanlarıydı. Yine rekor kırdılar sayılır. Hani neredeler? 

Neler oluyor eyyyyyyy başkanlar... Artık yok musunuz? 



Bakın bir kaç haber vereyim. Hepinizi ilgilendiriyor.

Sokaklarınız pis, pislik kokuyor. Koku almıyor musunuz?
Sokaklarda başı boş köpekler cirit atıyor. Tehlike yaratıyor Duymuyor musunuz?
Kaldırımlar işgal altında. Yayalar kendilerini yola atıyor? Görmüyor musunuz?
Otobüs seferlerini mafettiniz. Okullar açılıyor artık tehlikeyi Hissetmiyor musunuz?


Neredesiniz? İzmir'de yaşamıyor musunuz?

Aldığımız fısıltıları mı doğruluyorsunuz?

Aziz Bey'e Ankara'yı, Tunç Bey'e İzmir'i vaat edip geri kalanlarınıza sus mu dedi birileri? Yoksa siz mi küstünüz?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Giraudlar

Toprak mahsullerini ithal değil, ihraç ettiğimiz günlerdi. 1700’lü yılların ortalarıydı ve İzmir, yerel ürünlerin dünya pazarlarına aktarıldığı bir çıkış noktasıydı. Hatta ihracatta on kata ulaşan bir artıştan bahsediliyordu. Zira, “ Batı Avrupa’da sanayi devrimi nedeniyle toprak mahsullerine aşırı ihtiyaç duyuluyordu. ” Jean-Baptiste Giraud’nun Güney Fransa’nın Antibes kentinden İzmir’e gelişi tam da bu döneme rastlamıştı. Takvimler 1761’i gösteriyordu ve Giraud ailesinin ilk üyesi, Marsilyalı bir firma tarafından “ toprak mahsulleri ticareti ” için İzmir’e gönderilmişti. Zamanla aile bu topraklarda kök salacak; Şark Halı, İzmir Yün Fabrikası, İzmir Pamuk Mensucat ve İzmir Basma Fabrikası ile halıcılıktan konfeksiyona bir çok sektörde ilk sınai fabrikaları kuracak; Levanten kültürünü zenginleştirecek; spor güncesine de pek çok başarı ekleyecekti. Cronicles Dergisi'nin 7. sayısında çıkan bu yazıyı, Levantine Heritage görselleri ile birleştirip sizlerle paylaşmak istedik...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...