Ana içeriğe atla

Çingene Baron


Macaristan Temeşvar Eyaleti (18.y.y. başları)... Tuna nehri üzerindeki gemicilerin uzaktan sesleri duyulur. Ottokar bir türlü arayıpta bulamadığı hazineden gene yorgun argın eli boş dönmekte, yaşlı Çingene Czipra onu gözlemektedir.

İzmir Devlet Opera ve Balesi, 3 perdelik Çingene Baron Opereti'nde  sezonun son gösterilerini yapacak.Son 3 gösteri 14-16-21 Şubat tarihlerinde Elhamra Sahnesi'nde... Birinci Perde

Macaristan Temeşvar Eyaleti (18.y.y. başları)... Tuna nehri üzerindeki gemicilerin uzaktan sesleri duyulur. Ottokar bir türlü arayıpta bulamadığı hazineden gene yorgun argın eli boş dönmekte, yaşlı Çingene Czipra onu gözlemektedir. Konuşmalarından Ottokar'ın zengin domuz tüccarı Zsupan'ın evinde yaşadığı, annesi Mirabella'nın, Zsupan'ın kızı olan Arsena'ya dadılık yaptığı anlaşılır. Arsena ve Otokar birbirlerini sevmektedir fakat baba Zsupan Ottokar'ı kabul etmemektedir. Buralarda bir gizli hazine vardır ve Ottokar Zsupan'ın emriyle onu aramaktadır... Kraliyet komiseri ve Gizli Komisyon Üyesi Kont Carnero ve Barinkay gelir. Barinkay, bu yörelerin eski sahibinin oğludur. Babası Türklerle işbirliği yaptığından sürgüne gönderilmiş ve orada ölmüştür. Sürgüne gitmeden önce ise, gizli hazinenin yerini Czipra'ya söylemiştir... Kont Homonay Barinkay'a dönüş izni vermiş ve eski topraklarına kavuşmuştur. Babasından miras kalan arazilerin kendisinin üzerine geçirilmesi için iki tanığa gereksinimi vardır. Tam o sırada çingene Czipra gözlerine çarpar ve ondan tanıklık yapmasını isterler. Czipra Barinkay'ın yüzünü görür görmez onu hatırlar zira Barinkay babasına çok benzemektedir. Falına bakar... Kendisini seven bir eşe sahip olacağını ve gecenin ertesinde bir defineye kavuşacağını söyler. Bundan heveslenen Kont Carnero'da kendi falına baktırır. Czipra ona da başka şeyler anlatır. Sevdiği kadını kaybetmiştir. Ancak onu fıçı gibi şişman bulacaktır. Sonra da sırık gibi birine de kavuşacaktır. Carnero bunlara pek inanmaz. Czipra'ya tanıklık yaptırır, o da yazı yazmasını bilmediğinden bir haç çizer. Sıra gelir ikinci tanığa. Barinkay'ın boş arazisini gaspetmiş ve burada domuz kesip sucuk yapıp satarak çok zengin olmuş domuzcu Zsupan'dır. O da söylediği şarkıda yazı yazmasını bilmediğini, bütün işinin domuz yetiştirmek ve para kazanmak olduğunu söyler. Carnero ısrar edince imza yerine bir domuz resmi çizer. Barinkay, yeni komşusu Zsupan'ın güzel bir kızı olduğunu öğrenir; ona kızına talip olduğunu söyler. Zsupan çok memnun olur. Hemen evlilik hazırlıklarına başlamasını söyler zira, Barinkay bu arazilerin gerçek sahibi olduğundan Zsupan'ın tam aradığı damattır. Hazırlıklar sürdürülürken, Carnero yirmidört yıl önce savaşta kaybettiği eşi karşısına çıkar. Bu Mirabella'dır, gerçekten fıçı gibi şişmandır. Sonra da oğlu Ottakar ortaya çıkar. Carnero bu karşılaşmadan pek hoşnut olmaz... Arsena, yeni talibi Barinkay'dan hoşlanmaz, aklı Ottokar'dadır. Her talibe bir bahane uydurduğu gibi bu kez öyle herkesle evlenmeyeceğini, evleneceği kişinin hiç olmazsa bir baron olması gerektirğini ölen annesine söz verdiğini o anda aklına gelip kafasından atararak söyler. Kızının üzerine titreyen Barinkay'a bir an önce baron olmasını söyler. Zsupan herkesi yemeğe davet eder, ancak Carnero eve Barinkay'ın giremeyeceğini belirtir. Çünkü geleneklere göre nişanlı bir genç evlenmeden kızın evine giremez. Barinkay yalnız kalır. Bir çingenenin söylediği şarkıyı duyar. Bu çingene kız Saffi'dir, ve annesinin çok küçük yaşta kendisine mırıldandığı şarkıdır. Barinkay, bu şarkıyı annesinin her zaman kendisine de söylediğini bildirince Czipra: 'Onu bizden öğrenmişti. ''Babanız bu toprakları terk etmeden önce bizim baronumuz ve voyvodamızdı' diyerek ona babasını tanıdığını bildirir. Bir ses duyan Saffi, Czipra ve Barinkay bir yere gizlenirler ve gecenin karanlığında gelen Ottokar'dır. Arsena'nın balkonuna tırmanır; her gece yaptıkları gibi iki genç sevişmeye başlar. Ottokar sevgilisine bir kolye hediye eder. Barinkay işi anlar. Uzaktan gelen Çingenelerin sesleri duyulunca iki sevgili ayrılır… Çingeneler gelir. Czipra, Barinkay'ı onlara tanıtır. Çingeneler yeni voyvodalarını sevinçle karşılar. Barinkay artık bir barondur. Çingene Baron. Durumu şimdi, gece yarısı olmasına karşın Szupan'a ve Arsena'ya bildirmek gerekir. Szupan, Carnero, Arsena, Mirabella, Ottokar ve köylüler gece yarısı dışarı fırlarlar. Barinkay artık bir Çingene Baron'dur. Çingeneleri küçük gören Zsupan gurubu onlara ve Barinkay'la 'Çingene Voyvodası´ diye alay eder. Barinkay kararını vermiştir: Çingene kızı Saffi ile evlenecektir. Perde Çingenelerin memnunluğu ve Zsupan taraftarlarının kızgınlığı ile kapanır.

İkindi Perde

Hemen yakında bulunan ve çingenelerin mekanı olan yıkık kalenin avlusu. Gün ağırmaktadır. Barinkay ve Saffi geceyi birlikte geçirmişlerdir. Czipra ise gözcülük etmiştir. Birbirlerine tutkularını fısıldarlarken, Czipra onlara sözde gördüğü rüyada Barinkay'ın babasını görmüş hazinenin bulundukları yıkık kale duvarlarında saklı olduğunu söylemiştir. Barinkay önce bununla eğlenir, fakat ikisinin ısrarı karşısında taşları yoklamaya koyulur ve kimsenin bulamadığı o define ortaya çıkar. Bir neşeli trio ile sevinçlerini paylaşırlar… Çingeneler uyanmış yeni bir çalışma günü başlamıştır. Arabası çingenelerin yüzünden bataklığa saplanan Zsupan ve gurubu gözükür. Carnero, bu haydut sürüsünü hapse attıracağını belirtir. Barinkay ile karşılaşırlar. Carnero yasaklanmasına karşın Barinkay geceyi Saffi ile geçirmiştir. Barinkay kızar, Saffi'nin karısı olduğunu söyler. Onlar evlenmiştir. Nikâhı kıyan saka kuşu, tanıklar ise leyleklerdir.Kont Homonay bir gurup asker ile İspanya savaşları için Çingenelerden asker toplamaya gelmiştir. Getirdiği şaraptan içen gönüllü olup silaha sarılacaktır. Zsupan ve Ottokar bilmeden bu şaraptan içerler. Homonay'ın bu ziyaretinden yararlanmak isteyen Carnero, Barinkay'ı çekiştirir. Barinkay ise bulduğu defineyi vatanının hizmetine sunar.Bu kez Saffi´nin üzerine gider! Czipra, dayanamayıp ortaya çıkar. Herkesi şaşırtan bir açıklamada bulunur:Saffi öz kızı değil bir Türk Paşası'nın kızıdır ve ona emanet etmiştir…Bunu duyan Barinkay, aralarında bir asalet farkı çıktığı için artık Saffi'nin aşkına inanmaz ve aşkı terkedip asker olmaya ve onlarla birlikte savaşa katılmaya karar verdiğinde diğer çingenelerde voyvodaları Barinkay ile birlikte savaşa giderler. Saffi ise çok üzgün ve çaresizdir.

Üçüncü Perde

Zsupan'ın çiftliğinin önü. Voyvoda Barinkay'ın öncülüğündeki çingenelerin sayesinde dört yıl süren savaştan Macarlar galip çıkmıştır. Kahramanların köylerine dönüşünü beklenmektedir. Önce Zsupan gözükür. Savaşta ganimetler toplamış çalıp çırparak sözde kahramanlık yapmıştır. Arkasından Kont Homonay, Ottokar ve savaştan dönenler marş söyleyerek coşkuyla gelirler. Herkes birlikte dansa koyulur. Kalabalık arasından Barinkay, gözükür Saffi'yi arar. Bu sırada, Kont Homonay savaşta yararlılıklar gösteren Barinkay'ı üç şekilde ödüllendirecektir. Önce verdiği defineyi kendisine iade eder, sonra asalet unvanı verir. Barinkay artık gerçek bir Baron'dur. Üçüncü ödülü açıklamak üzereyken Zsupan atılır. Bir Baron olduğu için artık kızı Arsena ile evlenebilecektir. Barinkay Arsena'nın boynundaki kolyeyi gösterir içinde Ottokar'ın resmi vardır. Böylece Zsupan, Ottokar ile Arsena'yı evlendirmeye karar verir… Saffi gelir. Kont Homonay'ın üçüncü ödülü Saffi'dir. Öyle ya Barinkay gerçek bir Baron olduğuna göre, Paşa kızıyla evlenmesinde bir engel kalmamıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sadık Bey Semtinin İsmi Nereden Gelmektedir?

Konak'tan Güzelyalı'ya giderken Vali Konağı ile Köprü durakları arasında yer alan durağın adı Sadık Bey durağıdır. Susuzdede Tepesi'nin kuzey doğusunda Türk Koleji ve Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'nun tam arasında kalan bölgededir.  Civarda Sadık Bey'e ait bir heykel bir meydan veya bir sembol yoktur.  Peki kimdir Sadık Bey ve neden bir muhite adını vermiştir? Buyrun beraber okuyalım...

Bir Zamanlar İzmir | Palet Restaurant

Palet Restaurant, 2000'li yıllara girmeden mecburen hayatına son vermiş İzmir'e renk katan bir işletmeydi. Kordon'da Alsancak İskelesi'ni geçtikten sonra limana yakın bir yerlerde denizin üzerine kurulmuş enterasan mimarisi ile sembolleşmiş bir eğlence merkeziydi...

İzmir’in Tarihine Bir Adım Daha Yakın

Fisun Yalçınkaya, İzmir Agorasını Kazı Başkanı ile birlikte gezip Milliyet Gazetesi'nde yayınladı. Bugünkü gazetelerde yer alan haberi sizlerle paylaşıyoruz. Belki bu vesile ile her gün önünden geçtiğiniz antik kenti bir kez gezmek istersiniz. Buyrun haberi olduğu gibi alıntılıyoruz... Gladyatörlerden, gemilere Roma günlük hayatına ışık tutan graffitileri, hamamı, kent alanıyla geniş ve zengin bir antik kent olan ve Total Oil Türkiye’nin desteklediği Smyrna’yı Kazı Başkanı DEÜ arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’la birlikte gezdik ve çalışmalardaki yenilikleri dinledik...